Kadınlar, Direniş ve Devrim

"Kadınların bağımsızlığı, bütün insanlığın bağımsızlığını mı gerektirir?" sorusundan hareketle, Kadınlar, Direniş ve Devrim'de Sheila Rowbotham, eşitsizliğin kökleri ve bu eşitsizliği yenme yolunda verilen uzun ama dağınık mücadele üzerine geniş kapsamlı bir inceleme ortaya koymuş bulunuyor. Kitap, on yedinci yüzyıldan Vietnam Savaşına dek uzanan süreci kapsamakta ve kadınların bağımsızlıklarını elde edebilmek için hem devrimci hem de baskı altındaki konumlarda nasıl mücadele ettiğini göstermektedir. Devrimci düşünce, feminizmin geçerliliğini kabul etmede yavaş davranmış, onu, mücadelenin asil amacını saptırmaktan başka bir ise yaramayan, sınırlandırıcı ve reformist bir hareket olarak görmüştür. Sheila Rowbotham burada, kadınların bağımsızlığı hareketiyle devrimci sol arasındaki ilişkiyi yeniden kurmaya çalışmaktadır, denebilir. Bu kitapta, yazarın sözleriyle "feminizm ve Marksizm yuvaya dönmüş, tüneklerine tüne- mislerdir. Aynı mekânda, biraz huzursuz bir şekilde bir arada yasamaktadırlar… İkisi de bir diğeriyle geçinememekte, birbirine uymamakta ama birbirlerine müthiş gereksinim duymaktadırlar."